İlk Soğuklar Döneminde dünyaya gelen insanların hayvanlar dünyasındaki totemi yılan, bitkiler alemindeki totemi devedikeni ve madenler alemindeki totemi ise, bakır ve malakittir. Uğurlu rengi turuncu, kabileleri ise Kurbağadır.

İnsanlar bakırı işlemeye başladıklarından bu yana çeşitli aletlerin ve süs eşyalarının yapımında kullanmışlardır. Antik çağlarda, bakırın insan ruhunu ve kanını arındırdığına inanılırdı. Yılanların süs taşı olan malakit ise, özel güçler taşıyan ve insanın ruhsal sesler duymasına yardımcı olan bir taş olarak bilinirdi.

Malakitin her türlü enerjiyi, özellikle psişik enerjiyi özümseme gücünü arttırdığı söylenirdi. Yılan insanı da bakır gibi, bulunduğu ortamda değişim yaratma özelliğine sahiptir. Kendisi çok uyumlu olmadığı halde, içinde bulunduğu durumu, istediği biçime sokmayı başarır. Tükenmez bir enerjisi ve durumları düzeltme konusunda sayısız düşünceleri vardır.

İç uyumu yerindeyse, bu düşüncelerin, tasarıların temelleri oldukça sağlamdır ve rahatça gerçekleştirilebilir. Bu burcun insanı genellikle çevresindeki yüksek enerji akımlarının etkisi altında olduğu için, kendini arındırmışsa, başkalarının sorunlarını çözmekte de yardımcı olabilir. İyileştirici gücüyle diğer insanların bedenlerinin ve ruhlarının arındırılmasında katkıda bulunur. Bilgiye susamış varlığıyla, ruhsal konularda edindiği üstün bilgileri, yakınlarına ve çevresine herkesin anlayabileceği bir dille anlatabilir. Yılanın malakit gibi özel bir gücü de vardır.

Güç dengesi yerinde olduğu zaman, ruhsal seslere karşı çok duyarlıdır, en ince enerji biçimlerini bile algılayabilir. Yılan burcunun bitki dünyasındaki totemi devedikenidir. Hem gıda hem de şifalı ot olarak kullanılabilen bir bitkidir. Her türlü ortamda yetişen bir bitki olan devedikeni, özellikle beyin hastalıklarında kullanılırdı. Yılan insanı da bitkisi gibi, ruhsal ve duygusal olarak, inanılmaz yüksekliklere ve derinliklere ulaşabilir. Bu özellik, içindeki potansiyel yetenek ve becerileri geliştirip, yararlanmayı başarmasına yardımcıdır.

Yılan insanı devedikeninden toprağa sıkı sıkıya bağlanmayı öğrenebilir. Böylece, içinden akıp geçen, enerji akımını doğru biçimde yönlendirebilir. İç uyumsuzluğa düşen Yılan insanı, toteminin en dikenli, en batıcı temsilcisi de olabilir. Bu tür durumlarda, dar kafalı, aşırı eleştirel, huysuz, kıskanç, hilekar, hemen parlayan bir insan haline gelir ve kendine en yakın olan kişilere bile büyük acılar verebilir. Bu burcun uğurlu rengi turuncudur. Batan Güneşin parlak turuncusu olan bu renk, deneyle ya da öğrenimle elde edilen bilgileri kullanmayı beceren, canlı ve aydın insanın simgesidir. Yılan burcunun hayvanlar alemindeki totemi de yılandır.

Yılan, omurgalıların en eski, en gizemli, en kuşku duyulan ve en yanlış anlaşılan üyesidir. Bu burcun insanları da totemleri gibi, gizemli bir havaya bürünme eğilimindedir. Yılan insanının başkasına açılması için çok zaman gerekir ve açılsa bile, yine de derin duygularını kolayca açıklayamaz. Bu insan gizemli davranışları ve aşılması zor dikenli zırhı nedeniyle yanlış anlaşılır, hatta bazen de istenmez olur. Damarlarında akan yaşam enerjisi öylesine güçlüdür ki, dışarıdan derin kişiliğini farketmek oldukça zordur.

Totemi gibi bu insan da çevresindeki insanların ve olayların gerçeğini kavramaya yarayan bazı duyargalara sahiptir. Çok keskin gözleri olan Yılan insanı, bu gözlerle gerek kendi, gerekse diğer insanların ruhlarını okuyabilir. Ancak huzursuz olduğu ve enerji akımı bozulduğu zaman bu yeteneklerinin hiç birini kullanamaz. Yılan insanının en iyi anlaştığı burçlar yine aynı kabileden olan Puma ve Ağaçkakan’dır. Kaplumbağa Kabilesinden olan Yabankazı ve bozayı insanlarıyla da çok iyi anlaşır. Yine Kaplumbağa Kabilesinden olan Kunduz ile mükemmel bir bütünleşme yaşar.

Bilgi: Klavye yön tuşlarını kullanarak galeri resimleri arasında geçiş yapabilirsiniz.
BİR YORUM YAZIN

ZİYARETÇİ YORUMLARI - 0 YORUM

Henüz yorum yapılmamış.